Düşündüm dedim ki hep yoğunlaşmış, sımsıkı hallerimde yazdığım sıkıcı yazıları burada arşivlemenin yanı sıra, bari uydurup yerken -ov cizıs- dediğim yemekleri de yazayım, zaten bloğa pek bakan da yok, günlük gibi de kullanırım. Şükelalaaa!
"Babam bugün köyden geldi"
Evet köyden baba ve anne gelmesi baya önemli oluyor. Zira teyze, hala, amca, dayı, kuzen falan geldiğinde onların getirdiklerinden en fazla biraz nasiplenebiliyorsun, oysa ana baba öyle mi? Gerçi benim babam biraz cinstir, dolu valiz gider boş valiz gelir. Ne hikmetse bu sefer telefondaki ajitatif propagandama dayanamamış, bir koli de olsa bir şeyler getirmiş, sağolsun varolsun.
Kolimde ne var?
Sonra koliyi açarken aklıma "sırt çantamda ne var" temalı bir video çekmek geldi, hani komik de olurdu, içerisinden 2 litre kola şişesi boyunda kabak çıkıyor falan, eğlenirdik de, üşendim de, şimdi kim uğraşacak. "Kolimde pembe gömlek, kot şort, yumuşacık sevgi dolu bir kalp ve kol gibi similya var" şakaları da yapardım belki, o esnada 2 litre kola şişesi boyundaki kabağı gösterip gülerdim falan, bunlar aklımdan 1 saniye içerisinde hızlıca geçti ve öksürdüm, öhöm. Hiç tarzım değil v.v

Kolimde bol miktarda ekşi mor erik, tatlı kayısı, dolmalık ve normal biber, kabak, patlıcan, çeşitli yeşillikler, domates vs vardı. Sonra dedim ben dedim, ben bunlar hazır daha dolaba dahi girmemişken bunlarla şöyle uydurma bir salata yapayım, üzerine de et dileyim, benim goodful'dan, tasty'den neyim eksik dedim? Ta Sivas'tan gelmiş tazecik, organik, mis gibi sebzeler.
Uydurukçunun salatası!

Sonra efenim ben git kabağı ince şerit soy doğra, yanına kayısı dil, erik dil, biberleri tohumlarından ayırıp kocaman kocaman doğra, biberlerin arasına da kurumasınlar diye bir güzel yarım domates doğrayıp diz... Tepside adeta görsel şölen. Toz kırmızı biber, zeytinyağı ve tuzla harmanlamayı da unutma! "Spordan sonra yirim yea" diyerek aldığım 160 gramlık dana bifteği 2 dakika bir yüz 2 dakika bir yüz şeklinde mühürle ve folyoya koy, zeytinyağı, tuz ve karabiberle iki yüzünü ov, sonra üzerine bir sarımsağı dilip bir dilim de erik koy, biberiye serp, folyoya saar, tepsinin ortasına yerleştir!

Sonra bunları güzelce ısıttığım 200 derecelik fırına koydum. Süre de tutmadım zaten etin pişmemesi benim için pek problem sayılmaz. O esnasa da mis gibi semizotu, maydanoz, roka ve en sevdiğim kuzu kulağını, ve 2 dilim domatesi iri iri doğradım. Kabaklar kızarınca fırından aldığım sebzeleri ve meyveleri bu yeşil güzelliğe katıp elma sirkesi, limon, zeytinyağı ve tuzla hazırladığım salata sosumu da katıp iyice karıştırdım. Folyoyu dikkatle açtım zira etin suyu salmış mis gibi olmuştu, o suyu da salata kasesine döktüm ve etleri iri iri doğrayarak tekrar tuzladım ve kasenin üzerine ekledim. Bol sulu, ekşili tatlılı, taptaze leziz miz leziz bir salata oldu.
Hani denerseniz diye söylüyorum, afiyete nalet, helal ve bereketli olsun ^^
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder